06 Kasım 2020

COVID19 Türkiye'de havacılığı nasıl etkiledi?

Avrupa hava sahasını yöneten Eurocontrol, COVID19'un Türkiye'de havacılığı nasıl etkilemiş olduğuna dair Türkçe bir brifing ve video yayımladı. 

1 Mart tarihinde 2109 olan günlük uçuş sayısı pandeminin zirve yaptığı dönemde 91 uçuşa inmiş.

3 Kasım 2020 tarihli detaylı brifinge EUROCONTROL sitesinden ulaşabilirsiniz. Önemli noktalar;

  • Geçen seneye göre kıyasla 2020 Mart - Eylül dönemi yolcu sayısı - %74
  • iGA - Istanbul Yeni Havalimanından gerçekleşen uçuşlar geçen seneye göre - %55, Istanbul Sabiha Gökçen ve Antalya Havalimanı - %35 civarında ki havalimanlarının gelen/giden uçuş tabloları geçmişe göre daha az uçuş listeliyor.
  • THY ve SunExpress %50, Pegasus %70 kapasite ile operasyon yapıyor
Bu sürdürülebilir bir durum değil ve maalesef COVID'in etkileri 2022 yılına da sarkacak. Türk havacılığı da dahil tüm seyahat sektörünü zor günler bekliyor. 

Dünyada her on kişiden birinin seyahat endüstrisinde çalıştığını hatırlatmak isterim. Olay sadece daha az uçuş yapılmasının ötesinde.

26 Ekim 2020

The Social Dillema (Sosyal Medya İkilemi)

Tatilimin bir kısmını bloglarımı toparlamaya ve birleştirmeye ayırdım. Geriye dönüp baktığımda 2006 yılından beri bu blogda yazıyorum. Sosyal medyanın henüz hayatımıza yeni yeni girdiği, internetin henüz pazarlama dünyasında yer edinememişken yazdıklarımın aslında bugün kullanıcı olarak yaşadığımız veri güvenliği, çevrim için hareketlerimizin izlenmesi, salt bize özel içeriğin üretilmesi gibi sıkıntılarla ilgili olduğunu gördüm. Vaktiniz varsa sağ tarafta yer alan İnternet etiketini tıklayın ve o yazılara bir göz atın. Adeta bir zaman yolculuğu.

Aradan neredeyse 15 yıl geçmiş ve geldiğimiz nokta pek de iç açıcı değil. Geçen ay Netflix platformunda yayımlanan The Social Dillema belgeseli gününümüzde işin ne boyuta geldiğinin göstergesi.

Bu konuyu arkadaşlarımla konuştuğumda aslında bilinçli bir kullanıcı iseniz, yani zaten sosyal medya ile ilişkinizi size sunulan araçlarla yönetebiliyorsanız sorunun sizin için çok da ciddi olmadığı noktasında buluştuk. Belgesel Amerikan toplumu baz alınarak yapılmış ama bu sizin de alacağınız dersler olmadığı anlamına gelmiyor.

Mesela benim telefonumda email ve iş gereği kullandığım MS Teams haricinde uygulamaların sesli bildirimleri (notification) ve ana sayfanıza düşen tüm bannerlar kapalıdır. Bazı uygulamalar için sadece görsel (badge) açıktır. Gerisine ise ben istediğim zaman girer bakar veya kullanırım. Telefonumdaki Facebook uygulamasını sileli yıllar oluyor. Çalıştığım şirketin Facebook hesabı ile ilgilenmiyor olsam masa üstünden de girmeyecek noktadayım. Pinterest hesabımı da bir süre önce dondurdum. Twitter'ı ise halen kullanıyorum çünkü görece kontrol edebildiğim bir platform.

Belgeselde de konusu geçiyor; Steve Jobs ilk kişisel bilgisayarı tanıtırken bisiklet örneği vermiştir. Teknoloji ve internet tıpkı bisiklet gibi siz ihtiyaç duyduğunuzda kullanabilecğiniz gayet de yararlı bir araçtır. Öyle de kalmalıdır.

Social Dillema'yı izledikten sonra bir de İnternet Ekipler Amiri Serdar Kuzuloğlu'nun Deniz Kilislioğlu tarafından hazırlanan ve NTV Radyo'da yayımlanan 5'te Beş programına konuk olduğu 23 dakikalık bölümü dinlemenizi öneririm; https://soundcloud.com/ntvradyo/5te-bes-22-eylul 

Ez cümle, teknoloji ve internet kötü bir şey değil. Yeter ki siz farkında olun, kontrol de sizde olsun.


17 Ağustos 2020

İsrail - BAE normalleşmesi ve Türk havayollarına etkisi

Konu oldukça politik bir gelişmeye dayansa da Türk sivil havacılığı ve havayollarımız üzerinde potansiyel ve önemli bir etkisi olabilecek bir gelişme.

Tel-Aviv Belediyesi cephesinde BAE bayrağı
Geçen hafta İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında ilişkilerin normalleşmesi adına bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşmaya göre her iki ülke çeşitli alanlarda karşılıklı adımlar atacak;

  • Yatırım
  • Enerji
  • Güvenlik
  • Teknoloji
  • Turizm

Listenin sonuncu maddesi ülkemizin havayollarını oldukça yakından ilgilendiren bir konu zira turizm oldukça geniş bir kapsama sahip ve havacılığı da kapsıyor.

COVID öncesi durum

COVID öncesi Istanbul her iki havalimanı ile İsrail'in yurt dışına yapılacak uçuşlarda en kolay ve tercih edilen aktarma noktasıydı. Yaklaşık 2 saatlik bir uçuş sonrası gerek THY gerekse Pegasus Havayolları'nın uçuş ağında bulunan yüzlerce noktaya tek aktarma ile bağlantı şansı veriyordu. Zaten bu sebeble dönemsel olarak farklılık gösterse de Türk taşıyıcılarının Tel-Aviv havalimanına günde 12-13 uçuşu bulunuyordu. Hatta THY, İsrail pazarında easyjet'in ardından en çok yolcu taşıyan yabancı havayoluydu. Full Service Carrier olarak ise İsrail Havayolları El-Al'den sonra ilk sıradaydı. El-Al'in kendi evindeki pazar payı %24 civarındaydı.

Emirates ve diğer körfez havayolları

İmzalanan normalleşme anlaşması dahilinde Emirates inanılmaz bir fırsat yakalamış durumda. Şayet her şey planlandığı gibi giderse ve iki ülke arasında uçuşların başlaması önündeki engeller kaldırılırsa ki bunun yakın gelecekte olacağını düşünüyorum, gerek İsrail'de yaşayanların gerekse İsrail'e seyahat edecekelerin THY dışında ve onunla aynı iş modelini uygulayan (Super Connector) bir rakibi olacak. Hemen hemen aynı uçuş süresi ile Tel-Aviv - Dubai uçuşları ile Emirates'in uçuş ağına erişim mümkün olacak.

THY

Bugün görüştüğüm ve İsrail'de havacılık sektöründe çalışan bir arkadaşıma göre gerek yıllardır pazarda oluşu gerekse İsrail'de yaşayan pek çok kişinin THY Miles&Smiles üyesi olması nedeniyle Emirates ve diğer körfez havayollarının İsrail pazarına girişinin etkisinin dramatik olmayacağı yönünde. Ancak doğuya yapılan uçuşlarda ciddi alternatiflerin oluşacağı da aşikar.

27 Mart 2020

COVID-19 krizi ve havacılık

IATA tarafından hazırlanan ve korona salgınının Avrupa ülkelerinin havacılık sektörlerini nasıl etkilediğine dair çalışmayı aşağıda paylaşıyorum. Bu krizde maalesef pek çok havayolu iflas edecek. CAPA - Centre for Aviation tarafından 18 Mart tarihinde yayımlanan rapor korona nedeniyle hangi havayolunun ne kadar dayanabileceği ile ilgili veriler içermekte ve gelmekte olan dalgayı göstermekte. (Okumak isteyenler buradan ulaşabilir)

Gözüken geçmişe göre daha az havayolunun ayakta kalacağı ve büyüklerin daha da büyüyerek yola devam edeceği. THY de buna dahil zira devlet destekli yapıların krizi atlatmak adına şansları daha yüksek. Burada önemli olan kriz dönemini iyi yönetebilmek ve işler yoluna girmeye başladığında hızla devreye girebilecek durumda olmak.



Tüm bunların bir sonucu olarak daha az seçenek ve yüksek bilet fiyatlarına hazır olmalıyız zira geçmişte yaşadığınız şehirden gideceğiniz yere 8-10 alternatifiniz varken gelecekte 3-5 tanesi arasından seçim yapmak zorunda kalabiliriz.

Bir diğer etkisi ise turizm sektöründe görülecek. Türkiye bu noktada bence daha şanslı olacak zira pek çok ülke tatil beldelerine insanları getirmekte sıkıntı yaşarken THY ve umarım diğer havayollarımız sayesinde Türkiye ulaşılabilir olacak.

Hep birlikte atlatacağız, ancak bu kriz tıpkı 11 Eylül sonrasında olduğu gibi havacılığı yeniden şekillendirecek. Hazır mısınız?