Kokpit'deki yeni yazım pek çoğumuzun ülkemize girerken ya da yurt dışına çıkarken yaşadığımız sıkıntıya değiniyor. Ayrıca Emirates ile yaptığım son iki uçuşa dair iki dikkat çeken noktayı da sizlerle paylaştım.
Türk’ün Türk’e pasaport kontrolü eziyeti
24 Nisan 2013
05 Nisan 2013
Which airplane?
A comparison between Airbus and Boeing, the two biggest commercial airplane companies on the planet...
03 Nisan 2013
Dubai A380 Terminali
Resmi olarak Ocak 2013’de açılan bu
yeni terminalin hikayesi Emirates’in dünyanın en büyük A380 filosuna sahip
olması ile paralel. Tek çatı altında yönetilen Dubai Havalimanı ve Emirates,
gerek A380 siparişleri ile büyüyen filoyu ve artan yolcu sayısını doğru yönetmek
gerekse A380’lerin fiziki farklılıklarına uygun bir terminalin yapımına yıllar
önce karar vermişlerdi.
Nitekim bu stratejik karar, Emirates’in A380 filosunun 30’u aştığı ve 59’unun yolda olduğu günlerde yeni terminalin de bu büyümeye paralel olarak devreye girmesini sağladı.
Nitekim bu stratejik karar, Emirates’in A380 filosunun 30’u aştığı ve 59’unun yolda olduğu günlerde yeni terminalin de bu büyümeye paralel olarak devreye girmesini sağladı.
Türkçe olarak “terminal” olarak
adlandırdığımız bu binayı aslında Emirates’in kullanımına tahsis edilmiş olan Terminal
3’ün bir uzantısı, yani İngilizce tabiri ile “Concourse” olarak tanımlamak daha doğru olur. Zira
Dubai Havalimanı idaresi de binayı “Concourse A” olarak isimlendirmiş durumda.
TEKNİK AÇIDAN BAKARSAK
Mevcut modern havalimanları gidiş ve geliş katlarının ayrı
olduğu binalardan oluşmakta ve yolcuların uçağa biniş ve inişleri uçağa yanaşan tek körükten
yapılmakta. A380 tipi uçaklarda ise uçağın her iki katının ayrı kapıları var.
Örneğin Emirates’in A380’lerinde üst kat tamamen First ve Business
kabinlere, alt kat ise tamamen Ekonomi kabini olarak ayrılmış durumda. Buna bağlı olarak yolcu biniş ve inişleri de ayrı
katlardan uçağa yanaşan iki alt ve bir üst olmak üzere toplam üç körükten yapılmakta.
GENİŞ ALANA İHTİYAÇ VAR
Bir diğer teknik detay da A380’lerin diğer tüm uçaklardan
daha geniş ebatları. Yine mevcut modern havalimanlarında körükler B747 /
B777 / A340 gibi geniş gövdeli uçaklara göre ayarlanmış durumda. Oysa A380ler kanat uzunluğu nedeniyle daha
geniş bir alana ihtiyaç duymaktalar. Bu nedenle pek çok havalimanı,
terminallerinin en son ve/veya köşelerde yer alan kapılarını ve körüklerini
A380 için adapte etme yolunu seçiyorlar. Fakat filonuzda 30’dan fazla A380
varsa doğal olarak bu uçağa göre inşa edilmiş, yolcuların biniş ve inişlerinin en sorunsuz ve güvenli
yapılabileceği bir terminale ihtiyaç duyuyorsunuz.
İşte bu temel sebeplerden dolayı, Emirates’in yanı sıra 27 Mart
2013 günü Avustralya rekabet kurumundan nihai onayı alınan Emirates – Qantas işbirliği çerçevesinde
bir diğer A380 müşterisi olan Qantas’ın da kullanacağı “Concourse A” dünyanın bir uçak
tipi baz alınarak inşa edilmiş ilk terminali olarak karşımıza çıkıyor. Concourse A;
528.000m2’lik bir alanı kapsıyor ve 20 kapısı ile yıllık 15 milyon yolcuya
hizmet verebilecek kapasitede.
BEKLENTİLERİNİZ YÜKSELTMEYİN
Daha önce Emirates’in A380’i ile
Terminal 3’den Business Class uçmuş biri olarak bu yeni terminalin de
premium yolculara yaraşır konforu sunduğuna eminim ama gelin biz bu sefer ekonomi yolcusunun gözünden
bakalım.
Öncelikle şunu belirtmekte
fayda var; Concourse A mevcut Terminal 3’ün ek binası olduğundan diğer tüm Emirates
uçuşlarında olduğu gibi check-in işlemleri, bagaj ve pasaport
kontrollerinin tamamı Terminal 3’de gerçekleşiyor. Pasaport sonrasında ise A380
ile gerçekleştirilen uçuşların yolcuları sağ taraftan istasyona geçiyorlar ve
yaklaşık 5-6dk süren bir tren yolculuğu ile Concourse A’ya ulaşıyorlar. Daha
sonra asansörler veya yürüyen merdivenler vasıtası ile gidiş katına
çıkıyorsunuz.
DUTY FREE MAĞAZALARI NASIL
KONUMLANDIRILDI?
Gidiş katı Terminal 3’den biraz farklı
olarak tasarlanmış. Terminal 3’de ortada yer alan ana yürüme yolu ve sağlı-sollu yerleşmiş duty free mağazaları yerine
Concourse A’da duty free mağazaları orta alana alınırken sağ ve sol tarafına ve kapıların hemen
önüne iki adet geniş koridor konumlanmış. Bu tasarım hakkında bir yorum
yapamayacağım zira dünyanın en başarılı duty free operasyonlarından
biri olan Dubai Duty Free eminim ticari olarak en doğru
konumlandırmayı yapmıştır diye düşünüyorum. Buna ek olarak Paul, Carluccio's gibi yeni yeme-içme
seçenekleri ve bir de şampanya barı bulunuyor.
YOLCULAR AYRILIYOR
Ekonomi yolcularının kullandığı kapılar bu gidiş katında
bulunurken First ve Business Class yolcuların kullandığı kapılar ve
körükler, özel bekleme salonlarının da yer aldığı bir üst katta yer almakta. Gerek
terminalde gerekse uçak içinde yapılan bu ayrım ekonomi yolcularının premium
yolcuların uçağa geçip yerleşmesini ve “welcome drink”lerinin servis edilmesini
beklememelerini sağlıyor. Diğer taraftan premium yolcular da “halk” ile karışmadan
koltuklarına geçiyorlar. Böylelikle herkes bir şekilde ve kolayca uçağa geçip koltuğuna yerleşiyor.
Terminal hakkında detaylı bilgi için
Emirates’in websitesini ziyaret edebilirsiniz: http://www.emirates.com/english/flying/emirates-a380/hub.aspx
VE MADALYONUN DİĞER YÜZÜ…
Emirates 25 yıl önce havacılık
endüstrisine yeni bir soluk getirmiş, yeni uçakları, rahat kabinleri ve
hizmet anlayışı ile o dönemde hâkim durumda bulunan Avrupalı ve Asyalı
rakiplerini rahatsız etmiş ve yolcu memnuniyeti ile öne çıkmış bir havayoluydu.
Geçen yıllar içerisinde gerek dünya
sivil havacılığındaki dinamiklerin değişmesi gerekse ticari hedefler
nedeniyle diğer havayolları gibi Emirates’in de iş modeli ve hizmet
anlayışında değişikliklere gittiğini gözlemliyorum.
Elbette her havayolu premium
yolcuları ayrı bir sever, özen gösterir zira bu yolcular ortalama olarak bir
ekonomi yolcusunun ödediği fiyatın 4-5 katını öderler. Bu tip yolculara sunulan özel
bekleme salonları, transfer hizmetleri ve uçak içindeki konforun maliyetleri
hesaplandığında bile getirisi, havacılıktaki tabiri ile “yield”i yüksektir.
Ve çok daha kârlıdır. Buna bağlı olarak her havayolu premium yolculara yönelik sürekli farklı
ürünler geliştirir, ek konfor ve kolaylık getiren uygulamalara yönelirler.
Hemen hemen artık tüm havayollarında
yer alan yatar koltuklardan tutun Virgin Atlantic’in yıllar evvel başlattığı kabinde masaja,
THY’nin kabinde şef uygulamasından Singapur Havayollarının kanepe kıvamı
koltuklarına kadar uzun bir liste oluşur.
ÇITA YÜKSELDİ AMA…
Fakat özellikle Emirates’in
A380’lerin devreye girmesi ile bu alanda çıtayı epey yükselttiğini
gözlemliyoruz. Üst katta yer alan ve tüm premium yolcuların kullanabildiği Sky Bar ve
sadece First Class yolcularına sunulan havada duş imkanı sınırları zorlayan hoş yenilikler.
Peki premium yolcular için bu kadar
ürün geliştiren, terminalde ve uçakta ayrı katlar ve dolayısıyla ayrı
dünyalar sunan Emirates ekonomi sınıfında da neden benzer yeniliklerin öncüsü
olmuyor hatta bazı noktalarda geriye gidiyor? Bir önceki yazımda bahsettiğim kabin ekipleri
ve daha önceki bir yazımda konusu geçen ekonomi kabini servisinde ve ikramında
düzeltilmesi gereken noktalar göz önüne alındığında insanın aklında pek çok soru işareti oluşuyor. Acaba bu gelir
odaklı yaklaşım premium yolculara yönelik yeniliklere ve hizmete fazlasıyla
odaklandığından ekonomi yolcularını es mi geçiyor?
Elbette Emirates’in bu konuda ne tür
çalışmalar ve hazırlıklar içerisinde olduğunu ve ekonomi
sınıfına yönelik olası yeniliklerini şu anda bilemiyoruz. Dileğimiz premium
yolculara yönelik yaratıcı ve yenilikçi yaklaşımın bir benzerinin ekonomi yolcuları
için de geliştirilmesi.
TÜRKİYE’DEKİ DURUM NASIL?
Henüz hiç bir Türk havayolu şirketinin
A380’inin olmaması ve yine hiçbir havayolunun Türkiye’ye olan uçuşlarında A380
kullanmaması nedeniyle henüz gündemimizde olmayan bir konu bu.
İstanbul’un her iki havalimanının da A380’lere hizmet verebilecek
durumda olduklarını biliyoruz fakat THY’nin olası bir A380 filosu için daha
hızlı bir operasyon için üçüncü havalimanını bekliyor. Buna bağlı olarak THY
yönetiminin A380/B747-800 siparişini ertelemesi ve önümüzdeki 5 yıllık
filo planlamasında A330/B777 ile yola devam etmesi çok doğru bir karar
olarak gözüküyor.
Kim bilir belki de Emirates Atina’dan
sonra Istanbul’u da tarifeli A380 seferleri planına ekler, biz de bu yeni nesil süper
jumbo ile nasıl başa çıkabildiğimizi gözlemleyebilir, bu tecrübe ile havalimanlarımızı geliştirebiliriz…
Bu yazı aynı zamanda kokpit.aero sitesinde yayımlanmıştır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)