01 Haziran 2006

Smart Marketing / Kişisel Bilgiler (Bölüm I)

Günümüzde marketingcilerin kafa yoruduğu en önemli konulardan biri hedef kitlesini tanımak ve onlara özel önermelerle iletişim yapmaktır. Bunu en doğru ve etkili yapabileceğiniz mecra ise internettir. 
 
İnternette yapacağınız interaktif kampanyalar aracılığı ile kayıt altına aldığınız hedef kitlenizi firmanızın gereksinimler ve öncelikleri doğrultusunda segmente eder, zamanla detaylandırdığınız üye profillerine göre smart marketing yapma şansına kavuşusunur. Burada en önemli nokta, hiç bir mecrada olamayan özellik, kişilerin (üyelerin) kendi istekleri ile kişisel bilgilerini paylaşmış ve dozunda bir iletişime izin vermiş olmalarıdır. Elbette bu erişime sadece bu işi layığı ile yapan, bilinen ve güvenilir markalar sahip olabiliyor. Bu tarzda oluşturulmuş, marka odaklı "web club"lara birkaç örnek vermek gerekirse Profilo'nun Profilo Online'ı, Lipton'un T-Corner'ı sayılabilir. Yukarıda bahsettiğim ve sektörümle ilgili örnek, kişisel bilgilerin korunması ve paylaşılması konusundaki örneklerden sadece biri. Peki insanlar kişisel bilgilerin paylaşımında bu kadar hassas davranırken birileri terörü bahane edip sizin hayatınıza dalarsa ne olur? 11 Eylül (09/11)'den sonra ABD havayolu şirketleri yolcu bilgilerini hükümete iletmeye başlamıştı. Daha sonra bu kural ABD'ye sefer yapan tüm havayolları için bir mecburiyet halini aldı. (Buna milli havayolumuz THY de dahil). Avrupa'dan bu kurala karşı çıkan sadece bir şirket oldu, o da dünyada kişisel bilgilere en fazla özen gösteren İsviçre'nin havayolu SWISS. Şimdi ne mi oldu? Avrupa'da buna dur dedi! Geç de olsa alınmış doğru bir karar. Hiç kimse veya kuruluş benim iznim olmadan kişisel bilgilerimi bir başkasına veremez, satamaz! Yazının ikinci bölümünde NTVMSNBC'de bu konu ile ilgili yazıyı paylaşıyorum...

Hiç yorum yok: