28 Kasım 2006

Hayat - Futbol - Takım Olmak

Hayat futbola fena halde benzer!

"Futbol, şahsi beceri gerektirir... ama aslında toplu oynanan, insanların bir takım halinde oynadıkları bir oyundur. Hayat da öyle değil mi? İstediğin kadar yetenekli ol, iyi bir takımın yoksa kaybedersin! Evet... kaybedersin" 
 
İster iş hayatında sana güvenen, inanan ve seven, senin de aynı şekilde konumladığın insanlardan oluşan bir takım olun isterseniz gerçek "dost"larınız ve yakın arkadaş çevrenizle bir takım olun... ama bir takım olmaya, bir takımın parçası olmaya çalışın. Kazanırsınız!

20 Kasım 2006

Pazarlama 2.0

Etkileşimli Pazarlama Zirvesi, daha sektörel bir tanımla İnteraktif Pazarlama Zirvesi 22 Kasım 2006, Çarşamba günü (Yarın) Istanbul Hilton'da gerçekleştirilecek.

Programa baktığımda camianın aslında çok da büyük olmadığını görüyorum... Ana sponsor zaten aynı ofis katını paylaştığımız Medyanet. "İnternette Marka Olmak" konulu konuşmayı yapacak olan Fatoş Karahasan aynı zamanda bizim markanın (MUZİ) "marka danışmanı". "Trendler:Pazarlama 3.0" bölümü -ki bence en ilginç olan- son zamanlarda çokca mesai harcadığım Alemşah Öztürk tarafından sunulacak. Sonuç alan kampanyalar bölümünde B/S/H/ (Bosch) tarafından sunulacak "case study" benim de 1,5 yıl emek verdiğim, teklifinden üretimine yer aldığım "BoschEvi" ve yan uygulamalarını kapsayacak. "İnteraktif Pazarlama Ödülleri" jürisinde eski patronum, kuzenim ve Alemşah bulunuyor :) Ben mi? Bir tesrslik olmazsa orada olacağım... Siz??? Detaylı bilgi ve online kayıt için; www.marketingturkiye.com

08 Kasım 2006

Mobile Monday Istanbul

"Istanbul New Economy Group" bu ay itibariyle "Mobile Monday Istanbul" oldu ve ilk toplantısını geçen Pazartesi günü Ericsson Mobility World'de gerçekleştirdi.

Mobile Monday nedir? Mobil ve internet dünyasının profesyonellerinin her ayın ilk Pazartesi günü biraraya geldiği, dünya üzerinde birçok büyük şehirde faaliyetleri olan global bir oluşum. Networking, yeni teknolojilerin görülmesi, tartışılması ve cin fikirlerin yakalanması için ortam sunan organizasyonun detayları için web sitesini ziyaret edebilirsiniz; http://www.momoistanbul.com/

Ne oldu? Ericsson Consumer Lab (Türkiye), Ericsson'ın çeşitli ülkelerde yıllardır gerçekleştirdiği mobil ve internet teknolojilerinin kullanımı hakkındaki saha araştırmasının sonuçlarını paylaştı.

Sonuçlar... Türk insanının "video phone" takıntısı var. Bu teknolojinin kullanışlı olup olmadığını bilmeksizin bunu istiyor, hayal ediyor :) Bunu bir tarafa bırakırsak insanımız cepte internet ve eğlence istiyor. Telefonunu hem iletişim hem de "entertainment" için kullanmak istiyor. Haklı da! İnternet kullanımı ise beklendiği gibi çıkmış. Ağırlıklı olarak gençler okullarından ve cafelerden, çalışanlar iş yerlerinden giriyor. Evlere giriş halen sorunlu. Kritik soru olan "Evinize internet bağlantısı almayı düşünür müsünüz?"ün cevabı ağırlıklı hayır çıkıyor ama nedeni başka. PCler pahalı da ondan! Toplantı ile ilgili bir haberi de ntvmsnbc'de yakaldım, onun da linkini paylaşıyorum; http://www.ntvmsnbc.com/news/389839.asp Şimdi hesaplı PC kampanyası yapma zamanı... Sadece internet erişimi vermek ev halkının işini görmüyor. Çocuk oyun da oynasın, hanım fal baksın, genç forumlara takılsın hesabı ;)

Olur mu? Olur... olmalı!

01 Kasım 2006

Herkese Açık İnternet - KİEM

Hürriyet gazetesinde yakaladığım bir haber uzun zaman sonra beni mutlu etti. Eğer yazılanlar doğruysa devletimiz yetişkinlere yönelik KİEM adı verilen "Kamu İnternet Erişim Merkezleri" kuruyor.

Bu ne demek?
- Devlet internet cafe açıyor demek değil! (bu biiir) - Bilgi toplumuna geçtik/geçiyoruz muhabbetinin (ki yalan) altını doldurmaya yönelik ender somut projelerden biridir (bu ikiii) 
- Vatandaşların bankacılık, eğitim, eğlence, iletişim (e-mail belki Skype), araştırma vb işlemleri online yapabilme imkanı tanıyacak bir proje - Porno, illegal içerik vs yok! 
- Her merkezin haftada 550-600 kişiye hizmet vermesi planlanıyor. 
- Türkiye çapında 4.500 merkez açılması planlanıyor 
- Ek merkezlerin açılması için özel sektörün projeye katkısı bekleniyor. Mesela Microsoft, Intel, AMD, Koç Holding, Sabancı, Doğan Grubu, Çukurova Holding ve Doğuş Grubu 500'er KİEM kursalar, bu sayı artsa güzel olmaz mı? Hem de ne güzel olur!

Sonuç?
Şu ilk haliyle bile sosyal ve kültürel faydalarını tartışmıyorum, çok pozitif. Ancak düşünce yapımın koridorlarından kendi sektörümle ilgili bir çıkarım yapmamı duygularım engeleyemedi! 4.500 merkez X 600 kişi = 2.700.000 internet kullanıcısı Türkiye'nin internet kullanıcısı bugün 10.000.000 civarında. Bir başka bakış açısıyla "Türkiye'de internet kullanımı" hakkında yapılan anketlerde sorulan soruların şu şekilde değişimi; > Haftada en az bir kez internet kullanıyorum diyenlerin sayısını + 2.700.000 ekle ( Ayda + 10.800.000 ediyor!) Destekliyorum... desteklemeye çağırıyorum!

19 Ekim 2006

Benzerlik mi? Esinlenme mi? Kopya mı?

Reklam / Tasarım camiasında hep konuşulan, tartışılan bir konu vardır...

Neticede her fikir insan aklının ürünü ve aynı sosyal kaynaklardan ve olaylardan beslenen insanlar benzer üretimlerde bulunabilirler. İşte burada da malum tartışma başlar! Benzerlik mi? Esinlenme mi? Kopya mı? Bu konuda bilimum örnek vardır. Meselan HRNYC'nin bir yönetmenimizin videoklip konusnda yaratıcılığını Kese Kağıdı yazısında ortaya koymuştu. Bugün de bir başka dostum web sitesi konusunda bu yazıyı yazmama neden olan bir örnek verdi. Buyrun bakın, yorumunuzu yapın! http://www.terracefulya.com/ http://www.jordanarchitects.com/ Benim henüz tanışma imkanı bulduğum, "15 Yıllık Deneyime Sahip, Genç ve Yaratıcı" REKARE ajansını kutluyorum ;)

17 Ekim 2006

Nihayet Sosyomat!

Bundan uzun bir vakit önce linki gelen ve benim unuttuğum, ardından Alemşah'ın "aaa yok musun?!" diye hafif laf soktuğu ve nihayet dün Harun'dan gelen davet üzerine ben de "sosyomat" klanına dahil oldum :)

Efendim adresimiz; http://brg.sosyomat.com/

Henüz tam keşfedememekle beraber güzel ve adam gibi bir online community yaratılmış. Yani istendiğinde oluyormuş değil mi? Evet!

23 Eylül 2006

Levi's RedWire - Muzi

Satış; talebin olmadığı noktada başlar!

Hedef kitlenizin hali hazırda severek, isteyerek ve bolca tükettiği bir ürününüz varsa satış çok daha kolaydır. Daha çok pazar payınızı ve rekabet gücünüzü korumaya odaklanırsınız. Ancak işe sıfırdan başlıyorsanız, ürününüz yeniyse ve henüz istediğiniz talep oluşmamışsa işin rengi değişir.

Başlarsınız kendinize sormaya; Hedef kitleye nasıl ulaşırım? Markamı nasıl tutundururum, beyinlere çakarım? Ürünümü nasıl konumlarım? Hangi startejiler daha uygun olur? vs vs vs... İşte ben bugünlerde bu soruları sıkça soruyorum kendime! :)

Doğan Holding'in çil çil paraları saydığı, Doğan Elektronik Muzik şirketinin kendi DRM ile piyasaya sunacağı müzik ve eğlence platformu MUZİ için düşünüyorum, taşınıyorum, kaşınıyorum! Şimdi burada şirketin geleceğe dönük stratejisini ve planlarını yazmıyıcam elbette ama ilk meyvelerinden biri olan Levi's RedWire projesini paylaşmak istiyorum. 

 > Hedef kitle olarak bakıldığında Levi's ve Muzi örtüşüyor 
> Markanın konumlanması açısından geyet uygun ve başarılı 
> Diğer markalar için güzel bir interaktif kampanya örneği 
> Muzi markasının dolaşımı açısından harika 
> Levi's, Muzi ve Hedef Kitle üçlüsü için kazandıran bir model (Win-Win-Win)

Başlangıç için daha ne olsun? Değişik fikir ve projeler beynimde dönmekte ama herşeyin bir yeri ve zamanı var, olgunlaşma süreci var! :) Herşey bir anda ve kolayca olsaydı sektördeki bunca insana ne ihtiyaç olurdu? Daha da önemlisi daha iyisini, etkilisini ve başarılısını aramazdık! :) Gidin, oynayın, eğlenenin, müziklenin... www.levisredwire.com