tag:blogger.com,1999:blog-18332488.post116544324117845870..comments2020-04-02T12:48:20.101+03:00Comments on Borga Dinçler: SmarketingBorga Dinçlerhttp://www.blogger.com/profile/03487772380407868962noreply@blogger.comBlogger2125tag:blogger.com,1999:blog-18332488.post-1165963152037868892006-12-13T00:39:00.000+02:002006-12-13T00:39:00.000+02:00Az evvel notepad'ten cpt ederken ilk üç satırı kop...Az evvel notepad'ten cpt ederken ilk üç satırı kopyalamamışım. Sap gibi kalmış. Şimdi ekleyeyim bari:<BR/><BR/>-------<BR/><BR/>Sevgili üstad;<BR/><BR/>Evvela eline diline sağlık. Doğru tespitler... E tahmin edersin ki benim de ekleyeceklerim var:<BR/><BR/>Bir metafor da benden:Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-18332488.post-1165962630387361432006-12-13T00:30:00.000+02:002006-12-13T00:30:00.000+02:00Strateji, etimolojik kökeni bakımından ordu yönetm...Strateji, etimolojik kökeni bakımından ordu yönetmek manasına gelir. (stratos: ordu / agos: gütmek, idare etmek) Bu açıdan strateji, gerçekten de, firmaların iş hedeflerine giden yolda tüm kuvvetlerinin idaresi ve savaş taktiklerinin geliştirilmesi işidir.<BR/><BR/>Savaşta, ana hedefi başkumandan verir: "İlk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!"<BR/><BR/>Kuvvet komutanları, muharebeleri idare eder, taktikleri belirler...<BR/><BR/>Asker, düşmanla sıcak temas kurar, öldürür!<BR/><BR/>Bakınız bu benzetmede başkumandan firmanın beynidir. CEO ile özdeşleşebilir mi? Evet.<BR/><BR/>Muharebeleri idare eden komutanlar, marketing beyinleridir...<BR/><BR/>Askerler ise satışçılardır...<BR/><BR/>Modası geçen satış anlayışında da, tıpkı bu örnekte olduğu gibi sıcak temas gerekir. Odak, ürün ve satışçıdır. Müşteri ürünü alır ya da almaz; ne kadar çok sıcak temas kurarsan, o kadar çok satarsın...<BR/><BR/>Bkz. Kapı kapı gezen tencere satıcıları...<BR/><BR/>Smarketing dönüşümünü gerektiren şey de işte burada başlıyor: Çünkü artık 'seller' yok, 'buyer' var...<BR/><BR/>Aslında kimse malını satmıyor; talep eden, o malı kendi iradesiyle alıyor.<BR/><BR/>Bu ince fark, aslında şuı: "Malını satma, malını almalarını sağla"<BR/><BR/>Eşittir "talep yarat"<BR/><BR/>Bu yapıda, hard sales kısmı aslında sadece source ile distrubitor arasında cereyan ediyor. Lâkin end user tarafından ürüne talep varsa, bu anlamdaki satış bile daha kolay hale gelebiliyor.<BR/><BR/>Tüm bunları seni doğrulamak için söylüyorum, çünkü iş eninde sonunda tüketici zihnine bağlanıyor.<BR/><BR/>Tüketiciyi, senin ürününü satın alması için ikna etmelisin.<BR/><BR/>Ha, bu düşünce zaten yeni değil... Marketing 3.0'ı yeni bir versiyon yapan şey bence şu: Yeni nesil yöntem ve araçlar...<BR/><BR/>Belki de bu gidişatın 4.0'ı tamamen bilinçaltını etkilemeye yönelik olacak. Hep derim, hâlâ da diyorum: Marka vaadi de, ürün kalitesi de, toplam marka algısı da aynı olan iki ürün arasında seçim yapan bir tüketici, neden bu kararı verdiği konusunda net bir cevap veremiyor ama yine de o ikisi arasından sadece birini ısrarla ve sürekli alıyorsa, Smarketing operasyonu başarılı olmuş demektir. Yöntemin ister "love me" olsun, ister "guerilla"...<BR/><BR/>Unutmayalım ki savaşları güçlü olanlar değil, zeki ve yürekli olanlar kazanır.<BR/><BR/>O yüzden, evet; Smarketing: Be brave, be smart...Anonymousnoreply@blogger.com